Acı vardı içinde, yüzünde, gözlerinde, ellerinde. Adımlarında, yaptıklarında ve nefesinde. Hatta kokusuna bile sinmişti acı. Kısacası acının kendisiydi artık.

Bir keresinde bir romanda okumuştu. ”Acının içinden geçmesine ve sonra da gitmesine izin ver.” diyordu kitaptaki kahraman.

Ama onun acısı bir türlü geçmek ve gitmek bilmiyordu. Bir kahraman olmadığı içindi belki de kim bilir!

O gün yine öylesine bir gündü. Sıradan başlayan ve sıradan devam eden.

Marketten çocukları için yiyecek bir şeyler aldı ve poşetler elinde yürümeye başladı. Sonra yolun kenarında duran o küçük kız çocuğunu gördü. Saçları taranmamış, yüzü is içinde ama gözleri ışıl ışıl. Ama yüzünde umutsuz insanlara has bir ifade.

Durdu kız çocuğuna baktı. Konuşamadı, çocukta konuşamadı. Sadece birbirlerine baktılar bir süre. Çocuk birden sendeledi ve neredeyse düşecek gibi oldu. Açlıktan olsa gerek takati kalmamıştı.

Tuttu küçük kızı, kollarına aldı, saçlarını okşadı. Kendine gelince bir yudum su içirdi ve o an hiç düşünmeden elindeki poşetleri küçük kıza verdi. Sonrasını düşünmedi, hiçbir şey düşünmedi. Nasılsa çocuklarına yeniden yiyecek alabilecek durumdaydı.

Tam o anda uzaklardan belli belirsiz bir keman sesi gelmeye başladı. Öyle naif, öyle insanın içine işleyen.



Acılı hücreleri bir anlığına sustular. Ruhunda inceden bir bölüm açıldı sanki. Hipnotize olmuşçasına sese doğru gitmeye başladı.

Yürüdükçe sesin volümü artıyordu. Ama çevresindeki insanların hallerine bakılırsa ondan başka kimse duymuyordu kemanın sesini.

Ardından piyano sesi de kemana eşlik etmeye başladı. Sonra flüt, davul, bateri, obua. Bir müzik şöleni gibiydi adeta.

Bu büyülü anda ilk defa ruhu nefes almaya başladı. Uzun zamandır böyle hissetmemişti.

Sesten sonra muhteşem bir nergis kokusu hissetti. Sonra da kendisini ısıtan sıcaklığı ve mor ışığı algıladı. Tüm bu muhteşemlik kendisini sarmalamıştı adeta.



Ardından gri ve siyah renkli bir dumanın vücudunu terk ettiğini gördü. Acıydı bu giden. Tüm acılar duman olmuş, vücudunu, içini, hücrelerini, nefesini terk etmeye başlamışlardı. İnanılmaz bir andı, içi boşalmış gibiydi.

Her boşluk mutlaka dolar derler ya boşalan yerlerde sımsıcak, renkli, muhteşem kokulu tanımlayamadığı bir şeyler oluyordu. İçi renklendi adeta, gönlü, kalbi yeniden yeşerdi.

Anladı o an acıdan ancak başka insanlara yardım ederek, daha zor durumda olanlara el uzatarak kurtulabilirdi.



Hepimizin görünmez  bağlarla birbirimize bağlı olduğunu tekrar hatırladı, birinin acısı da hepimizindi sevinci de…

Ve yanına yeni sevgi dolu bilgiler alarak yoluna devam etti.




18 Yorumlar

  1. Şiir gibi bir anlatım. Çok güzel mesajları var. Aslında bir başkasına yaptığını zannetiğin şey, katlanarak yine sana dönüyor. Yüreğine sağlık Sevilciğim 👏🌺🤗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım çok teşekkür ederim beğenmene çok sevindim :) İyilikler elbet bir gün bize dönüyor :)

      Sil
  2. İyilik yap, iyilik bul bu oluyor işte. Acılarımız hayatın olmazsa olmazı, onlardan iyilik yaparak kurtulmak çok güzel, muhteşem bir öyküydü Sevilciğim. Eline sağlık ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi Müjde Ablacım, beğenmene çok sevindim :) Acılar iyilik yaparak dönüşüyor bence de...Sevgiler :)

      Sil
  3. Umut verici bir yazı olmuş, çok anlamlı. Üzerinde düşünmeye değer, emeğine sağlık. 😊🌺

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Duygucum, beğenmene ve umut verici bulmana çok sevindim :)

      Sil
  4. "Ordinary and ordinary ongoing." - felt this line! Another well written.

    YanıtlaSil

  5. Aklımda birşey vardı ve bu yazı o aklımdakine dokundu. İyi geldi.... Okuması, içime dokunmadı, aklımdakine bir ışık çakması çok iyi geldi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar güzel :) Aklındakine dokunması ve sana iyi gelmesi de bana iyi geldi :)

      Sil
  6. böyle şeyler yapmalı ivit :)

    YanıtlaSil
  7. Eden bulur.

    Pozitif şeyler yapan pozitif şeyler bulur, negatif şeyler yapan negatif şeyler bulur.

    Men dakka dukka!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet doğru söylüyorsunuz Recep Bey eden bulur...
      İyilik yapan da elbet güzel şeylere kavuşur.
      Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  8. Keşke her acı böyle dönüşebilse ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke canım keşke...Bazı dönüşümler sancılı olabiliyor bazen.

      Sil