METRODA VAROLMA MÜCADELESİ
Kızılay’da fotoğraf
kursundan çıkmış eve gitmek için metroya binmeye çalışıyordum. Tıklım tıklımdı
içerisi. Ama nasıl olduysa bir yer bulmuştum oturmak için. Yoksa yarım yer mi
demeliyim çünkü iriyarı bir adam bir buçuk yer kaplamış oturuyordu.
Boş yere sığıştım ama
adam pek de istifini bozmadı. Ben ezik büzük bir şekilde oturdum ama olsun
ayakta durmaktan iyiydi.
Orta yaşlı bir kadın
sürekli oflayıp pofluyor oturanlara ters ters bakıyordu. Öyle kendini
acındırıyordu ki neredeyse yarım porsiyonluk yerimi ona verecektim. Ama
vermedim. Çünkü birincisi dinç görünüyordu ve ben ondan yaşlıydım ikincisi çok fazla genç insan
vardı oturan ve hepsi de ölü taklidi yapıyorlardı yer vermemek için.
İki durak sonra iri
yarı adam indi ben de rahat bir nefes alıp koltuğuma yayıldım. Ama aşırı parfüm
sıkmış tombulca bir kadın tüm heybetiyle yanıma oturdu ve bacaklarıyla kollarını
bana değdirmekten hiç çekinmedi.
Yine büzüşmüştüm tüm
bunlar ufak tefek olduğum için mi başıma geliyor diye düşünmeden edemedim.
Sonra bir de karşıma oturan
genç adam vardı. O da çaktırmadan bana bakıp duruyordu, mavi şapkama mı,
büzüşen hallerime mi yoksa cazibeme mi bilemedim :)
Sen bir de beni
gençliğimde görseydin dedim içimden. Sonra saçmalıyorum diye düşündüm, sanırım yanımdaki kadının parfümü beni zehirlemiş, kafa yapmıştı.
Karşımda ise ayakta kitap
okumaya çalışan uzun pardüseli entel görünümlü bir kadın vardı. Tren
hareket ettikçe kadın da ileri geri hareket ediyor ve bu durumda kitabını
okuyamıyordu. Okuma numarası yaptığına karar verdim.
Ama en azından
sürekli cep telefonuna bakan gruptan iyiydi yaptığı şey. Trenin çok büyük bir
bölümü ellerindeki cep telefonunun içindeki sanal dünyaya gömülmüşler bu tarafla
bağlarını çoktan kesmişlerdi. Hepsi de gözüme Matrix filmindeki insanların
hapsolduğu piller gibi göründüler nedense.
Kafaları ve
ellerindeki akıllı aletleri ile bir bütün olmuş artık onların yeni bir organı
haline gelmişti telefoncukları.
Oh parfümlü kadın da
kalktı nihayet, yanıma normal orasını burasını bana değdirmekten
çekinen bir kişi oturdu nihayet.
İnsanların
nefeslerinin bu kadar yakın olması zor çünkü bu tıkış tıkış metroda hepimiz
birbirimize yabancıyız ve auralarımızın bu kadar iç içe geçmesine gerek yok yani.
Neyse ki durağıma az
kaldı. O sırada bana sürekli bakıp duran kardeşim yaşındaki genç adam bir
arkadaşını gördü ve işten güçten konuşmaya başladılar. Biraz da hava atarcasına
bir muhabbete girdiler, aman neyse…
İçeri giren gitarcı
çocuk bir şarkı çaldı da neşemiz yerine geldi çoğumuzun ama cep telefonuyla aşk yaşayanlar yine de müziği duymadılar. Bense cüzdanımdaki son parayı da gitarcı
çocuğa vererek indim trenden derin bir nefes alarak. Yokladım oramı buramı her
şeyim yerinde mi diye…
Bir şehir içi metro
harbini daha kazanmanın verdiği gururla yeraltından çıktım ve hayata karıştım.
Not; Fotoğraf kursta çektiğim fotoğraflardan biri...
25 Yorumlar
Öncelikle fotoğraf çok güzel bayıldım, eline sağlık. :)
YanıtlaSilMetro sanırım sabah, akşam çok kalabalık oluyor, o iki kişilik oturan adamlara ben de gıcık oluyorum, aşırı parfümü hiç anlamam çok itici, hiç sevmem. Kitap okuyanlara ben de şaşırıyorum ve senin gibi okuma numarası yaptıklarını sanıyorum:) neden dersen o gürültüde insan okumaya odaklanabilir mi? Yani ben kitap okurken televizyonu bile kapatıyorum. Sessizlikte okuyabiliyorum sadece. Dergi olsa okuyabilirim ama kitap farklı....
Çok teşekkür ederim Müjde Ablacım beğenmene sevindim.
SilEvet özellikle sabah ve akşam daha kalabalık oluyor.
Kitap okuma numarası yaptığına eminim ama ispatlamayam:)
Dergi olsa okunur haklısın...
Metrolarda çeşit çeşit maceralar oluyor valla...
Sevgiler çokça:)
Öncelikle fotoğraf çok başarılı tebrikler. Yazınız da aşırı başarılı, hikaye mi yoksa direkt sizin başınızdan mı geçti bilemedim ama maalesef bahsettiğiniz sahneler yaşanabiliyor toplu taşımalarda.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim Recep Bey begenmenize çok sevindim.
SilYok hikaye değil bizzat kendim yaşadım ve her bindiğimde de farklı şeyler yaşamaya devam ediyorum:)
O zaman bu başınızdan geçenleri bu şekilde hikâyeleştirmeye devam edin zira çok başarılısınız bu konuda...
SilÇok teşekkür ederim Recep Bey moral verdiniz :) Yine dün metroda neler oldu neler ? Yazayım en iyisi :))
SilBekliyoruz yenilerini o hâlde. :)
Silİnşallah :)
SilToplu Taşıma küçük çaplı cehennem gibi bazen biner binmez ruh halim değişiyor ve manyak gibi herkese gıcık olmaya başlıyorum. Enerji olarak inanılmaz kötü geliyor bana.. Yine de oturabilmenize bile sevindim. İnsanlar hakları olmadan toplu taşımalarda yabanileşebiliyorlar. Metrolarda müzik eşliğinde gitmeyi ben çok severim modum nasıl olursa olsun hep sevmişimdir ama istemeyen sevmeyen insanlara da her zaman hak vermişimdir.. Fotoğraf kursuna gitmeniz de bana lise yıllarımı hatırlattı ilk yarı prof makinamı harçlıklarımı biriktirerek almıştım ne cok mutlu olmuştum o zaman :)
YanıtlaSilHaklısınız valla...İnsanın ruh halini de enerjisini de etkileyen bir ortam. Çok ilginç insanlarla ve davranışlarla karşılaşıyoruz. Ben genelde bu tip kalabalık ortamlarda kendimi bir koruma kalkanının içinde hayal ediyor ve enerjilere kendimi kapatıyorum ve bu bana iyi geliyor.
SilMüzik dinlemek harika oluyor ortam sakinlesiyor neşeleniyor:)
Ne güzel fotoğraf makineniz hala duruyor mu?
bir de metrobüsü dene :)
YanıtlaSilşekerim Ankara'da metrobüs yok :))
Silonu diyorum, istanbuldaki metrobüsü dene de gööör :)
Silİstanbul'a gelince deneyeceğim :))
SilBir durak boyunca binlerce hikaye çıkabilir. Bu yönüyle iyi olabilir aslında ama içinde yaşarken değil, ondan çok uzak kalıp nefes alabildiğinde.
YanıtlaSilUfak tefek olmak suistimal ediliyor çoğu kez, ne yazık ki. Bir de sen kimseye temas etmemek için gayret ederken, rahatsızlık vermemek adına, bunu fırsata çevirip iyice yayılmaya başlıyor insanlar. Sevmediğim ama işe yaradığını çokça gözlemlediğim gözü açık ve kurnaz olanlar hayatta kalıyor bu yoğunluk içinde. Nezaket işe yaramıyor maalesef.
Fotoğrafı sevdim ☺️
Aynen binlerce hikaye çıkabilir her binişte:) Yasarken zor da inince komik geliyor bana...
SilUfak tefek olmak iri olanlar tarafından manipüle ediliyor maalesef.
Değil mi doğanın kanunu bu:)
Fotoğrafi begenmenize sevindim:))
Toplu taşımaya binmeyi hiç sevmiyorum ben hem çok kalabalık hemde çok boğucu keşke arabamız olsa ama bu seferde trafik deriz sanırım. Kadında okuma numarası yapmış olabilir hareket halindeyken okumak çok zor kalabalık ortamlarda mide bulantısı yapıyor. :)
YanıtlaSilToplu taşıma ayrı bir dert araba ayrı dert...
SilBen arabayı Kızılay’a yogun trafikten dolayı götüremiyorum çok trafik oluyor hakikaten...
Sanki okumuyordu da kalabaliktan kaçıyordu:))
Toplu taşıma hiç sevmiyorum, yıllarca kullandım tabii İstanbul'da ama yaşadığım yer küçük olduğu için pek çok işimi yürüyerek hallediyorum.
YanıtlaSilİstanbul metrosu da inanilmaz kalabalık.
SilBence en güzeli senin ki canım yani ulaşımı yürüyerek saglamak:)
Sevil Hanım, kusuruma bakmayın lütfen, gülerek okudum metrodaki yolculuğunuzu. Hele ağır parfüm kokusunun kafa yapmasına...:) Niyeyse hiç yabancı gelmedi anlattıklarınız. :) Metrobüste de aynı durumlar oluyor. Neyse ki bağıra bağıra telefonuyla konuşan olmamış. İşindeki sorunlardan tutun da yediği yemeğe varana kadar özel hayatını gözler önüne seren yolcular, insanın sınırlarını zorlama aşamasına geliyor ya, in araçtan git dışarıda konuş diyesim geliyor. :)
YanıtlaSilFotoğraf karesi müthiş şahane görünüyor. Ellerinize, gözlerinize sağlık olsun.
Ders niteliğinde bu paylaşım için teşekkür ediyorum size.
Yok ne kusuru Nazlı Hanım, ben de eğlenceli olsun diye yazdım biraz da:))
SilEvet öyle yoğundu ki parfüm kafa yaptığına eminim:)))
Büyük şehirlerde benzer şeyler oluyor maalesef...
Ah evet onlardan da çok var, bağırarak rahat rahat konusanlar tüm özel hayatini göz önüne serenler değil mi:)
Çok sevindim fotoğrafı begenmenize sağ olun.
Ben de teşekkür ederim güzel yorumunuz için.
Evet sen biliyorsun Ankara'daki metronun halini. Eskiden böyle değildi artık çok kalabalık. İrilerin ve ufak tefeklerin savaşı:)))
YanıtlaSilAnkaray pek kullanmıyorum demek daha kalabalık..
Müzik çalanlar iyi oluyor kitap okumak ortam mümkünse en güzeli aslında:))
Batı merkez durağı çok sevimli keşke yine buralarda olsaydın canım.
Fotoğrafı beğenmene sevindim canım. Evet orası Konur sokak renkli semsiyelrin olduğu:))
spamı kontrol ediver :)
YanıtlaSilkontrol ettim deepcim :)
Sil